Piyasaların gözü İran-İsrail gerilimi ve CHP davasında

Yüksek enflasyon ve faiz sorunu ile durgunluğa sürüklenen Türkiye ekonomisi, İsrail-İran savaşı ile yeni bir sisli döneme girdi. İş dünyasının hükümete ve Merkez Bankası’na yönelik yükselen “faiz indirin” talepleri de, İsrail-İran savaşının yarattığı belirsizlik nedeniyle karşılığını bulmadı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 19 Haziran’da gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizinin yüzde 46’da sabit bırakılmasına karar verdi.

DW Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre, önümüzdeki haftalarda hem İsrail-İran gerilimine ilişkin gelişmeler hem de 30 Haziran’da görülecek CHP kurultayı davasından çıkacak sonuç, piyasaların yönü açısından belirleyici olacak. Bu iki olayın sonucu, Türkiye’de yıl sonu enflasyonundan cari açığa kadar pek çok ekonomik parametreyi etkileyecek.

13 Haziran’dan bu yana piyasalar

İsrail’in İran’a ilk saldırıyı düzenlediği 13 Haziran’dan bu yana Türkiye’de dolar kuru yüzde 1’e yakın değer kazanırken, Euro kuru ve Borsa İstanbul ise yatay seyretti. Gram altın ise son bir haftada 4 bin 340 TL’den 4 bin 270 TL civarına geriledi. Bir başka deyişle, Türkiye’de piyasalar İsrail-İran gerilimine kayda değer bir tepki vermedi. Öte yandan Türkiye’nin kredi risk primi (CDS) 13 Haziran’dan bu yana 287’den 309’a yükseldi.

İsrail ve İran arasındaki karşılıklı saldırıların başlaması ile birlikte petrol fiyatları yükselişe geçti ve 64 dolardan 78 dolara kadar yükseldi. Ardından ufak bir geri çekilme yaşansa da, Brent petrol 75 doların üstünde seyretmeye devam ediyor.


Merkez Bankası, politika faizinin yüzde 46’da sabit bırakılmasına karar verdiFotoğraf: Adem Altan/AFP/Getty Images

TCMB hesaplamalarına göre, petrol fiyatlarındaki her yüzde 10’luk artış, Türkiye’deki enflasyonu yüzde 1 yukarı çekiyor. Bu da demek oluyor ki, bundan sonra petrol fiyatları savaşın şiddetlenmesi, Hürmüz Boğazı’nın kapatılması ya da olası bir nükleer saldırı ile daha da yükselmeyip bu seviyelerde kalsa bile, Türkiye’de yıl sonu enflasyonu beklentilerin en az yüzde 1-2 puan üzerinde gelecek.

Faiz indirimi gecikecek mi?

Enflasyon mayısta yüzde 1,53 ile beklentilerin altında kalmış ve yıllık enflasyon yüzde 35,41’e gerilemişti. Böylelikle erken bir faiz indirimi olasılığı konuşulmaya başlanmıştı. Ancak İsrail-İran gerilimi, Haziran ayından itibaren faiz indirimi sürecine girmesi beklenen TCMB’nin planlarını da sekteye uğratmış durumda.

19 Haziran’daki PPK toplantısından politika faizinin yüzde 46’da sabit bırakılması kararı çıktı. TCMB ayrıca gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 49, gecelik vadede borçlanma faiz oranını da yüzde 44,5 olarak sabit bırakarak faiz koridorunda da herhangi bir değişikliğe gitmedi.

Kamil Yılmaz: Merkez’in bir gözü de CHP davasında

DW Türkçe’ye konuşan Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz’a göre, İsrail ile İran arasındaki çatışmanın birkaç hafta içinde sonuçlanması halinde ekonomide yaşanacaklarla, gerilimin uzaması halinde yaşanacak gelişmeler birbirinden farklı olacak. Yılmaz, “Savaş ne kadar uzarsa, Türkiye ekonomisi hem petrol fiyatları hem dış ticaret hem de turizm üzerinden daha fazla zarar görecek” diyor.

Bu noktada Türkiye’de hem reel ekonominin görünümünü hem de piyasaları en fazla etkileyecek bir diğer gelişmenin 30 Haziran’da görülecek CHP Kurultayı davası olduğuna işaret eden Yılmaz, şu görüşleri dile getiriyor:

“Gerek Merkez Bankası gerekse piyasa oyuncularının gözünü diktiği en önemli konu İsrail-İran savaşı ise diğeri de 30 Haziran’da görülecek CHP kurultayı davasından çıkacak sonuç olacak diye düşünüyorum. Elbette Merkez Bankası bunu açık bir şekilde ifade edemez. Ama Temmuz ayında bir faiz kararı vermeden önce, CHP davasında yaşanacak gelişmelerin siyaseti nasıl etkilediğini görmek isteyecektir.”

Cari açık 26 ayın zirvesinde

İsrail-İran gerilimi ile tırmanışa geçen küresel enerji fiyatlarındaki artış, Türkiye’nin cari dengesindeki bozulmayı da hızlandıracak. Cari açıktaki bozulmanın ne düzeyde olacağını kestirebilmek henüz mümkün değil; ancak cari dengede Nisan ayında oluşan görünüm, savaş koşulları da göz önüne alınınca, önümüzdeki aylar için parlak bir tablo çizmiyor.

Merkez Bankası’nın açıkladığı güncel verilere göre, cari işlemler hesabı Nisan ayında 7,86 milyar dolar açık verdi. Böylelikle cari açık, Şubat 2023’ten bu yana en yüksek seviyeyi görmüş oldu. Nisan’da cari açıkta yaşanan bu sert hareket, yeni gümrük tarifeleri öncesinde dış ticarette yaşanan hareketlilikten kaynaklandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; dış ticaret açığı Nisan ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,3 artarak 12,09 milyar dolara yükseldi. Böylelikle dış ticaret açığı da 2023 Temmuz ayından bu yana en yüksek seviyeyi görmüş oldu.

“17-18 milyar dolarlık ek açık olabilir”

Petrol fiyatlarındaki 10 dolarlık artışın Türkiye’nin cari açığını 4-5 milyar dolar civarında artırdığına işaret eden Prof. Yılmaz, “Dolayısıyla Brent petrol fiyatının savaş öncesi 65 dolarlardan 100 dolara çıkması halinde, Türkiye’nin cari açığında 17-18 milyar dolarlık bir artış olacak” diye konuşuyor.


Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil YılmazFotoğraf: Uzay Kisi

Bu dönemde kur üzerindeki baskıların artmasıyla TL’de yaşanacak değer kaybının enflasyonla mücadeleye zarar vereceğini kaydeden Kamil Yılmaz, “Petrol fiyatlarında 40 dolar civarındaki bir artış, Türkiye’deki enflasyonu da yıl sonuna kadar 3-4 puan artırabilir. Yani hükümet yüzde 24-29 arası bir yıl sonu beklentisi içindeyken, yılı yüzde 35 civarı bir enflasyonla kapatabiliriz” değerlendirmesinde bulunuyor.

Bir sonraki faiz kararı 24 Temmuz’da

Nisan ayında gerçekleştirilen PPK toplantısında, sürpriz bir kararla politika faizi 350 baz puan artırılarak yüzde 42,50’den yüzde 46’ya yükseltilmişti. Kurul ayrıca, gecelik borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 49’a, gecelik borçlanma faiz oranını ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e yükseltmişti. TCMB’nin bir sonraki toplantısı 24 Temmuz tarihinde gerçekleştirilecek.

İş dünyasından son dönemde faiz indirimine yönelik talepler giderek artmış olsa da, özellikle İsrail-İran geriliminin başlaması sonrasında, artan petrol fiyatları ve belirsiz küresel konjonktür içerisinde Merkez Bankası “bekle-gör” politikası uyguluyor. DW Türkçe’ye konuşan ekonomist Güldem Atabay’a göre, TCMB’nin bu ay faizi sabit bırakması ile gösterdiği temkinli duruş, doğru bir hamle oldu.

Güldem Atabay: Temmuz’da faiz indirimi gündeme gelebilir

İsrail-İran geriliminin tırmanması ve Hürmüz Boğazı’nın kapatılması ile birlikte petrol fiyatlarının fırlaması halinde ne ekonomi yönetiminin ne de Merkez Bankası’nın yapacak çok bir şeyi kalmayacağına işaret eden Atabay, şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Bu durumda Türkiye cari açık ve enflasyondaki yükselişe karşı savunmasız kalacak. Böylesi kötü bir senaryo, büyümeden işsizliğe kadar tüm parametreleri etkileyecek. Belki Temmuz ayında bir faiz indirimi gündeme gelebilir ama bu da Nas dönemindeki gibi sert ve sürekli bir indirim süreci olmayacaktır Daha çok iş dünyasının ve siyasetin tepkilerini biraz olsun yumuşatmak için atılacak bir adım olur.”


Ekonomist Güldem AtabayFotoğraf: Privat

“19 Mart’ta rezervler yakılmasaydı…”

Güldem Atabay da Prof. Kamil Yılmaz gibi, Türkiye’de ekonominin iç dinamikleri ve piyasalar açısından 30 Haziran tarihine işaret ediyor.

“19 Mart operasyonları sürecinde doları dizginlemek için TCMB rezervlerinden on milyarlarca dolar yakılmasaydı, bugün bu savaş koşullarına Türkiye daha sağlam bir ekonomi ile girebilirdi” değerlendirmesinde bulunan Atabay, şimdi ise Türkiye’nin petrol fiyatlarında ve döviz kurlarındaki ataklara karşı çok daha hassas bir noktada olduğunu kaydediyor.

Savaş süreci ile birlikte 30 Haziran’da görülecek CHP davasının da piyasalar açısından çok dikkatle takip edilen bir başlık olduğunu vurgulayan Atabay, “Buradan çıkacak sonucun da piyasalarda bir karşılığı olacaktır. Dolayısıyla Merkez Bankası, bu ay faize dokunmayarak, bu iki gelişmenin nasıl sonuçlanacağını da görmek istedi” diyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir