Vatandaşlıkta İsrail’in varoluş hakkını kabul şartı var mı?

Almanya’da İsrail’in varoluş hakkını reddedenlere vatandaşlık verilmemesini öngören bir uygulama gündemde. Ancak pratikte bu konuda yazılı bir taahhüt isteyen tek eyalet şu an için Saksonya-Anhalt. Ülkenin diğer 15 eyaleti, mevcut hukuki düzenlemelerin yeterli olduğunu düşünüyor.

Kasım 2023’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıdan hemen sonra Saksonya-Anhalt, vatandaşlık başvurusunda bulunanlardan İsrail’in varoluş hakkını açıkça kabul etmelerini şart koşmuştu. Brandenburg’da ise İçişleri Bakanı Rene Wilke, Temmuz ayında parlamentoda benzer bir değişiklikten söz etti. Ancak kişilerin bu konuda yazılı bir taahhütte bulunması hâlâ zorunlu değil.

Brandenburg ve birçok eyalet, Federal İçişleri Bakanlığı’nın Mayıs 2024’te yayımladığı uygulama talimatlarını esas alıyor. Bu talimatlarda, vatandaşlık öncesi verilen beyanın, Almanya’nın Nazi zulmüne karşı taşıdığı özel tarihi sorumluluğa ve özellikle ülkede Yahudi yaşamının korunmasına bağlılık anlamına geldiği belirtiliyor.

İsrail ile “özel ve yakın ilişki”

İsrail bu metinlerde doğrudan anılmasa da, bu bağlılık “Almanya ile İsrail arasındaki özel ve yakın ilişkiyi” ve “İsrail’in güvenliği ve varoluş hakkının Alman devlet siyasetinin temel parçası olduğu” savını da kapsıyor. Bu yorumu birçok eyalet benimsiyor.

Mecklenburg-Vorpommern eyaleti İçişleri Bakanlığı, İsrail’in varoluş hakkının zaten vatandaşlık şartlarından biri olduğunu, Saksonya-Anhalt’taki gibi ayrı bir yazılı açıklamaya gerek olmadığını belirtiyor. Thüringen ve Schleswig-Holstein da mevcut düzenlemeleri yeterli buluyor ve antisemit görüşe sahip olanların zaten vatandaşlık alamayacağını vurguluyor.


Alman hükümeti, İsrail’e yönelik tonunu son dönemde biraz sertleştirdi / (Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile İsrail Başbakanı Benyamin NetanyahuFotoğraf: Michael Kappeler/dpa/picture alliance

Bremen’de ise başvuru sahiplerine bağlılık beyanının içeriği konusunda açık bilgi veriliyor.

Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı, Almanya’nın en kalabalık eyaleti Kuzey Ren-Vestfalya ise vatandaşlıkta İsrail’in varoluş hakkına bağlılığın yazılı olarak açıkça istenmesini öneriyor.

Saksonya-Anhalt’ta Mart 2025’e kadar, İsrail bağlılık beyanı vermeyen on kişiye vatandaşlık verilmedi. En az birinde de vatandaşlığın geri alınması süreci başlatıldı.

“Kimse bu yüzden vazgeçmez”

Arap kökenli Alman-İsrailli psikolog ve yazar Ahmad Mansour, epd haber ajansına yaptığı açıklamada, vatandaşlık sürecinde İsrail konusunun ele alınmasının doğru olduğunu ancak bunun daha çok sembolik bir anlam taşıdığını dile getirdi. Mansour, “Antisemitik düşünen birinin, bu beyan yüzünden vatandaşlık başvurusundan vazgeçeceğine gerçekten inanıyor musunuz?” sorusunu yöneltti.

Mansour, asıl önemli olanın, entegrasyon süreçlerinde bu konunun sürekli gündeme getirilmesi, insanların İsrail’in varoluş hakkının neden önemli olduğunu ve Almanların taşıdığı özel tarihi sorumluluğu anlamaları olduğunu savunuyor.

epd / BÜ,ET

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir