Almanya İsrail’e yaptırım uygular mı?
Almanya’da koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Meclis Grup Başkanvekili Siemtje Möller, İsrail’in Gazze Şeridi’ne daha fazla insani yardım yapılmasını sağlamazsa, Alman hükümetinin İsrail’e karşı “önlem” almayı düşünmesi gerektiğini söyledi. Möller, Pazartesi günü ZDF televizyonuna yaptığı açıklamada, İsrail hükümetinin bürokratik engelleri kaldırmak ve yardımı mümkün kılmak için “birkaç gün” süresi kaldığını, aksi takdirde Avrupa Birliği (AB) ile ortaklık anlaşmasının kısmen askıya alması gerektiğini ifade etti.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Birleşmiş Milletler (BM) yardım kuruluşlarının temsilcileriyle Kudüs’te yaptığı görüşmelerin ardından Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul da İsrail hükümetine yönelik söylemini sertleştirmişti.
Cuma günü yaptığı açıklamada Wadephul, İsrail’e Gazze Şeridi’nde açlık çeken halka BM aracılığıyla kapsamlı insani yardım ulaştırılmasına izin vermesi yönünde ısrarla çağrıda bulunarak “Çağrımız ve ricamız İsrail’e: BM’nin yardım malzemelerini güvenli biçimde ulaştırmasını ve dağıtmasını mümkün kılın. Bu, İsrail hükümetiyle yaptığım görüşmelerin de parçasıydı” demişti.
“Gazze Şeridi’ndeki insani felaket artık sona ermeli. Bu da ancak BM’nin etkin ve oturmuş yardım sistemiyle mümkün olabilir” diyen Bakan, AB tarafından “terör örgütü” olarak kabul edilen Hamas’a da çağrıda bulunarak saldırıları durdurmasını ve tüm rehineleri serbest bırakmasını istedi.
Alman hükümetinin Ortadoğu politikasına eleştiriler
Ancak SPD ve Dışişleri Bakanı Wadephul’un tutumundan hükümet içinde rahatsız olanlar da var. Hükümet ortağı CDU’nun dış politika uzmanı Roderich Kiesewetter, Almanya’nın Ortadoğu politikasını eleştiriyor.
Tagesspiegel gazetesine konuşan Kiesewetter, “Almanya’nın Ortadoğu politikası, Hamas’ın bilişsel savaşına boyun eğerek ve faillerle kurbanları tersine çevirerek büyük bir hata yapıyor” dedi.

Brandenburg Kapısı önünde İsrail yanlısı göstericilerFotoğraf: IPON/IMAGO
Kiesewetter, “İsrail’in yanında sarsılmaz bir şekilde durmak ve Almanya, Fransa ve İngiltere’deki Filistin yanlısı, İsrail düşmanı söylemleri ortaya çıkarmak gerekiyor. Şu anki tutumumuz, suçlu ile kurbanın yerlerinin değiştirilmesine ve İsrail’in gerekli önlemlerine yönelik haksız eleştirilere yol açıyor” diye sözlerini sürdürdü.
Başbakanlık Dairesi Başkanı Thorsten Frei da Gazze Şeridi’ndeki gıda kıtlığından öncelikle radikal İslamcı Hamas’ı sorumlu tuttu. Frei, “Şu anda Gazze Şeridi’ne her gün kıtlığı önlemek için gerekli olan miktardan çok daha fazla yardım malzemesi ulaşıyor” dedi. Sorunun “yardım malzemelerinin yüzde 50 ila 90’ından fazlasının teröristler, Hamas ve organize suç örgütleri tarafından ele geçirilmesi” olduğunu belirten Frei, yardım malzemelerinin bu nedenle ihtiyaç sahiplerine ulaşamadığını söyledi.
Almanya İsrail’e yaptırım uygular mı?
Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in de son haftalarda İsrail’e yönelik tutumunda biraz daha sertleştiği gözlemleniyor.
Haziran ayında İran’a hava saldırıları düzenleyen İsrail hükümetini “Hepimiz adına kirli işleri yapıyor” diyerek öven Merz, gelen tepkilerin ardından İsrail’e yönelik daha eleştirel ifadeler kullanmıştı. Daha sonra İsrail hükümetinin son haftalarda Gazze Şeridi’nde yaptıklarından “hoşlanmadığını”, yaşananları “kabul edilemez bulduğunu” dile getiren Merz, geçen Pazartesi günü de Almanya’nın Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için Ürdün’le iş birliği içinde bir hava köprüsü kuracağını duyurdu.
Merz, hafta sonu Bild gazetesine yaptığı açıklamada da “İsrail hükümetine Hamas’ın alaycılığına karşılık vermemesi” çağrısında bulundu ve İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki halk için “insani yardımı sürdürmesi” gerektiğini söyledi.
Bu arada Merz hafta sonu İsrail ve Batı Şeria’da temaslarda bulunan Wadephul tarafından bilgilendirildi. Berlin’de İsrail politikası ve Gazze Şeridi’ndeki gelişmelere ilişkin görüşmelerin devam etmesi bekleniyor.
Almanya’nın İsrail’e yaptırım uygulayıp uygulamayacağı, silah sevkiyatını kısıtlayıp kısıtlamayacağı ya da Filistin devletini tanıyıp tanımayacağı belirsizliğini koruyor. Ancak Berlin’deki gözlemciler, Almanya’nın İsrail’e karşı özel tarihi sorumluluğu nedeniyle somut adımlar atılmasını beklemiyor. CSU Genel Sekreteri Martin Huber, “Eleştiri olabilir, ama yaptırım asla” diyor.
Öte yandan Gazze Şeridi’nden gelen, açlık çeken çocuklara ait görüntüler nedeniyle kamuoyundaki baskı artıyor. SPD Grup Başkanı Dirk Wiese de farklı yayın kuruluşlarının yer aldığı Almanya Yazı İşleri Ağı’na açıklamasında, “Artık çağrıların dönemi sona erdi. Siyasi baskı ve somut ilerleme gerekiyor” dedi.
Ortadoğu Enstitüsü Direktörü Andreas Reinicke ise Deutschlandfunk Radyosu’na yaptığı açıklamada, Alman hükümetlerinin bugüne dek haklı gerekçelerle sessiz kaldığını ancak şimdi iki devletli çözüm isteniyorsa “yalnızca sözle yetinilmemeli, aktif bir süreçle bu hedef desteklenmeli” dedi.
İsrail hükümeti farklı bakıyor
İsrail hükümeti ise Gazze’deki insani durumun kıtlık seviyesinde olduğu iddiasını reddediyor.
Dışişleri Bakanlığı, uluslararası medyada yer alan bazı görüntülerin sahte veya çarpıtılmış olduğunu ileri sürüyor. Bakanlığın X hesabından yapılan paylaşımda, İtalya’da tedavi gören bir çocuğun fotoğrafının Gazze’deki açlığı göstermek için kullanıldığı iddia edilerek “Modern kan davası böyle görünür. Gerçekten hızlı yayılan bir yalan” ifadelerine yer verildi.
Ancak bu açıklamalar, uluslararası yardım kuruluşlarının ve tanıkların sahadaki gözlemleriyle çelişiyor.

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul (solda) ve İsrail Başbakanı Benyamin NetanyahuFotoğraf: Michael Kappeler/dpa/picture alliance
Alman Bakan Wadephul, İsrail’de sıkça dile getirilen “Gazze’ye yardım Hamas’a ödül olur” savını reddetti. Wadephul, geçmişte Hamas’ın bazı yardımları amacının dışında kullanmış olabileceğini kabul etti, ancak şu ifadeleri kullandı:
“Gazze Şeridi’ndeki insani felaket şu anda o kadar büyük ki, burada daha fazla engel çıkarmak artık haklı gösterilemez.”
ABD Özel Temsilcisi yardım noktasında
Alman Bakan, yardımların BM ve Dünya Gıda Programı aracılığıyla ulaştırılması gerektiğini savunurken İsrail ve ABD yardımların Gazze İnsani Yardım Vakfı (Gaza Humanitarian Foundation – GHF) adlı bir STK üzerinden yapılmasında ısrar ediyor.
GHF, ABD ve İsrail’in kurduğu sivil bir yardım kuruluşu. Ancak BM ve bazı uluslararası yardım örgütleri, bu yapının organizasyonel açıdan yetersiz ve düzensiz olduğunu savunuyor.
ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Cuma günü GHF’nin Refah sınır kapısındaki yardım noktasına sembolik bir ziyarette bulundu. ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, GHF’nin iki ayda 100 milyon öğün yemek dağıttığını açıkladı.
Ancak BM ve yardım örgütleri, GHF’nin faaliyetlerini “yetersiz ve kaotik” olarak değerlendiriyor. Son haftalarda bu yardım noktalarında yüzlerce kişinin, muhtemelen İsrail güvenlik güçlerinin ateşi sonucu yaşamını yitirdiği iddia ediliyor. Bu iddialar bağımsız kaynaklarca henüz teyit edilemedi.
Cuma günü Almanya Hava Kuvvetleri, Ürdün’den Gazze Şeridi’ne hava yoluyla yardım paletleri ulaştırmaya başladı. Ancak Dışişleri Bakanı Wadephul’a göre, bu yardım operasyonu daha çok sembolik. Kudüs’te yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Asıl önemli olan, Gazze’ye her gün yüzlerce yardım tırının yeniden ulaşmasıdır.”
DW / BR,HS
Bir yanıt yazın