Plastik lobisi endişeli: Küresel anlaşma görüşmeleri başladı

Aslında geçen yıl Güney Kore’nin Busan kentinde sonuca ulaşılması hedeflenmişti. Ancak Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı (UNEP) öncülüğünde yürütülen görüşmeler başarısızlıkla sonuçlandı.

Şimdi yeni bir girişimle, 170’ten fazla ülkenin temsilcisi 14 Ağustos’a kadar İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya geldi. Amaç, plastik atıkları azaltmaya yönelik bağlayıcı bir anlaşmaya varmak.

Masadaki temel başlıklar arasında plastik üretiminin sınırlandırılması, insan sağlığına zararlı plastik ürünler ve kimyasallarla daha etkili mücadele yöntemleri ile gelişmekte olan ülkelerin anlaşmayı uygulayabilmeleri için sağlanacak mali destek düzeyi yer alıyor.

Yılda 413 milyon ton plastik üretiliyor. Bu miktarla yarım milyondan fazla olimpik yüzme havuzu doldurulabilir. Ancak bu plastiklerin yalnızca yüzde 9’u geri dönüştürülüyor. Geri kalanı ya yakılıyor ya çöplüklere gönderiliyor ya da doğrudan çevreye karışıyor.

Mikroplastikler bugün dünyanın dört bir yanında, hatta insan vücudunda bile tespit edilebiliyor.

Kim ne istiyor?

Yaklaşık 100 ülke, plastik üretiminin azaltılmasını da içeren iddialı bir anlaşmayı savunuyor. Bu ülkeler arasında birçok Afrika ve Latin Amerika ülkesi ile Almanya ve Avrupa Birliği (AB) de bulunuyor.

Ancak üretici ülkeler ve başta Rusya, İran ve Suudi Arabistan’dan oluşan “Benzer Görüşlü Koalisyon”, üretimin sıkı şekilde düzenlenmesini şu ana kadar engelledi.


Bir içecek kutusunun yok olma süresi ise 450 yıldan fazla Fotoğraf: Joeran Steinsiek/IMAGO

Uluslararası Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Uluslararası Politika Bölümü Başkanı Florian Titze, bu ülkelerin tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması gibi “talebi sınırlayacak” önlemlerin anlaşmada yer almasını engellemeye çalıştığını belirtiyor.

Plastik endüstrisi ve bu sektörden büyük kazanç sağlayan ülkeler ise krizi genellikle “yetersiz atık yönetimi” sorunu olarak tanımlıyor. Bu taraflara göre, bir anlaşmanın odak noktası plastik toplama, tüketici bilgilendirme ve geri dönüşüm oranlarının artırılması olmalı.

Ancak bu yaklaşım, sorunun temelinde yatan aşırı üretimi hedef almıyor.

Geri dönüşüm yeterli değil

Alfred Wegener Enstitüsü’nden deniz biyoloğu Melanie Bergmann, geri dönüşüm ve atık yönetiminin elbette önemli olduğunu söylüyor. Ancak plastik üretimi azaltılmadıkça bu çabaların etkisinin sınırlı kalacağını vurguluyor.

Almanya delegasyonuna bilimsel gözlemci olarak katılan Bergmann şöyle diyor:

“Plastik miktarı her yıl arttığı sürece, geri dönüşüm ve atık yönetimi için sürekli daha fazla altyapıya ihtiyaç olacak. Bugün bile dünyanın zengin bölgelerinde mevcut sistemler bu yükü kaldıramıyor.”

Devletlerin atık sistemleri için ayırdığı bütçeler zaten oldukça yüksek. Örneğin Almanya, her yıl çevre kirliliğiyle mücadele, atık yönetimi ve su arıtma için yaklaşık 16 milyar euro harcıyor. Bu da GSYH’nin yüzde 0,4’üne denk geliyor. Üstelik plastik atıkların bu bütçedeki payı giderek artıyor.

Bergmann’a göre, AB müzakerelerde gelişmekte olan ülkelere yönelik mali destek vaatlerini, plastik üretiminin azaltılmasına dair taahhütlerle ilişkilendirebilir.

Almanya ve AB ikiyüzlü mü?

Yıllık 8 milyon tonla Almanya, Avrupa’nın en büyük plastik üreticisi. Onu Belçika ve Fransa takip ediyor.

Küresel ölçekte plastiklerin üçte biri Çin’de üretiliyor. Diğer Asya ülkeleri ile Kuzey Amerika’nın payı ise yüzde 20 civarında.

BM verilerine göre, Kuzey Amerika ve Avrupa’da kişi başına yıllık plastik tüketimi 85 ila 94 kilogram arasında değişiyor. Bu oran Çin’de 58 kilogram seviyesinde.

Plastik lobisinin etkisi büyük

Cenevre’deki müzakereleri sadece hükümet temsilcileri değil, plastik ve kimya sanayisinden yüzlerce çıkar grubu temsilcisi de yakından izliyor.

Almanya Çevre Bakanlığı kaynaklarına göre çözümler ancak sivil toplum ve iş dünyasıyla iş birliği içinde geliştirilebilir.

Ancak Göteborg Üniversitesi’nden ekotoksikolog Bethanie Carney Almroth, bilimsel bulgulara yönelik lobi baskılarının son yıllarda arttığını belirtiyor. Plastiklerdeki zararlı kimyasallar üzerine çalışan Carney Almroth, “Son yıllarda plastik konusunda bilimsel bilgiyi itibarsızlaştırmaya yönelik yoğun lobi çalışmaları yürütülüyor” diyor.

Geçen yıl düzenlenen bir toplantıya katılan plastik ve kimya sanayi temsilcilerinin sayısı, AB üyesi ülkelerin toplam delegasyonundan fazlaydı.

Carney Almroth, plastik endüstrisinin kendi hazırladığı önyargılı çalışmalarla bilimsel araştırmaları gölgelemeye çalıştığını, ayrıca kendisine yönelik karalama ve yıldırma girişimleriyle karşılaştığını aktarıyor:

“E-postalar, medya haberleri, bilimsel yayın editörlerine yazılmış mektuplar, doğrudan kişisel baskılar… Hemen tüm saldırılarda araştırmalarım değil, şahsım hedef alındı. Bu da bana iki şeyi gösteriyor: Birincisi, yaptığım bilimsel çalışmalar sağlam temellere dayanıyor. İkincisi, önemli bir iş yapıyorum ve bu çalışmalar gerçekten etkili oluyor.”

Kanada’daki bir konferansta bir ambalaj firması temsilcisinin kendisini yüksek sesle suçladığını, “yanlış bilgi yaymakla” itham ettiğini ve bu olayla ilgili BM’ye resmî şikâyette bulunduğunu anlatıyor. Sonunda ilgili kişi özür dilemek zorunda kalmış.


Bazı ülkeler, mücadele için plastik üretimini azaltmayı değil geri dönüşümü desteklemeyi öneriyor Fotoğraf: Joy Saha/ZUMA Press/picture alliance

Ayrıca BM toplantılarında cep telefonları ve bilgisayar ekranlarının gizlice fotoğraflandığını, konuşmaların kaydedildiğini ve diğer bazı bilim insanlarının da baskı altında tutulduğunu söylüyor.

Tarihi fırsat değerlendirilir mi?

Uzmanlar, Cenevre’de tarihi bir anlaşmanın imzalanmasını beklemiyor. Daha çok bir “çerçeve anlaşma” ya da en azından asgari müştereklerde bir mutabakatın sağlanması ihtimali üzerinde duruluyor.

Tarafların pozisyonları oldukça farklı ve BM çatısı altındaki müzakerelerde kararlar yalnızca oybirliğiyle alınabiliyor.

Buna rağmen bilim insanları, aciliyet konusunda hemfikir: Plastik üretiminin önümüzdeki 20 yıl içinde iki katına çıkması bekleniyor.

Alfred Wegener Enstitüsü’nden Melanie Bergmann’a göre, mevcut fırsat doğru değerlendirilirse bu küresel sorunla mücadelede önemli bir adım atılabilir:

“Bu anlaşma, plastik sorununun kontrol altına alınması için tarihi bir fırsat.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir