Norveç’in kararı: Küresel sermaye İsrail’i terk eder mi?

Yaklaşık 2 trilyon dolarlık değeriyle dünyanın en büyük varlık fonu olan Norveç Varlık Fonu, etik kaygılar nedeniyle 11 Ağustos günü İsrailli 11 şirkete ait hisseleri elden çıkaracağını açıklamıştı. İsrail medyası bu adımı eleştirirken İsrail hükümeti ise büyük ölçüde sessiz kaldı. Bazı analistler hükümetin, İsrail aleyhine 20 yıldır kampanya yürüten Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS) hareketini cesaretlendirmemek için sessiz kaldığı yorumunu yapıyor. Peki BDS nedir? Şu ana kadar İsrail konusunda hangi adımlara öncülük ettiler?

BDS hareketi nedir?

BDS 2005 yılında, Filistin topraklarına yönelik ihlallere ortak olan İsrailli kuruluşlarla iş yapmamaları için kurumlara, şirketlere ve hükümetlere baskı yapmak hedefiyle kuruldu.

İsrail ve ABD bu hareketi antisemitizmle suçlarken Alman parlamentosu Bundestag da 2019 ve 2024 yıllarında BDS’yi “antisemitik” ilan eden kararlar alarak hareketin kamudan fon almasını yasakladı.

Gazze savaşı ile ivme kazanan hareket, AXA ve Scotiabank gibi büyük kuruluşların İsrail’den yatırımlarını çekmesine yol açtı ayrıca Güney Koreli teknoloji devi Samsung’un yatırım fonu Samsung Next ve market zincisi 7-Eleven’ın İsrail’den çıkışını tetikledi.

ABD’de bazı şehirler ve üniversiteler de BDS kampanyaları doğrultusunda İsrail bağlantılı şirketlerle bağlarını kesme kararı aldı.

İsrail ekonomisine en büyük zararı Trump mı verdi?

Ancak ekonomistlere göre İsrail’e yönelik boykot kampanyaları ABD Başkanı Donald Trump’ın bu ülkeye uyguladığı gümrük vergilerinin yanında önemsiz kalıyor.Washington merkezli Küresel Kalkınma Merkezi’nden (CGD) kıdemli araştırmacı Dany Bahar, boykot ve yatırım iptallerinin İsrail ekonomisi ve savaş kapasitesi üzerinde ciddi bir etkisi olmadığı görüşünde:

“Bu adımlar İsrail ekonomisinde bir sarsıntıya yol açacak ölçekte değil. Trump’ın İsrail’e uyguladığı gümrük tarifesiyle kıyaslandığında hiçbir şey.”

Bahar, Trump’ın gümrük vergileri için, “İsrail’in şimdiye kadar karşılaştığı en kötü boykot” diyor.

Nisan ayında Trump, İsrail menşeli ürünlere yüzde 17 oranında gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu. Bu oran daha sonra yüzde 15’e düşürüldü. İsrail ise ABD’den ithal tüm ürünler için gümrük vergilerini kaldırmıştı. Trump, Türkiye’den ithal ürünlere uygulanacak gümrük oranını da geçtiğimiz günlerde yüzde 10’dan İsrail’le aynı seviyeye yani yüzde 15’e yükseltmişti.

İsrail’e yabancı yatırım girişi yeniden hızlandı

Bahar’a göre Norveç’in hisseleri elden çıkarma kararının da etkisi sınırlı olacaktır:

“Bu şirketler zaten iyi şirketler. Başkaları bu yatırımları satın alacaktır. İsrail’in bilgi ve ürün bakımından dünyaya sunacağı çok şey var. Yatırımcılar bunu biliyor.”


İsrail ekonomisi savaşa rağmen güçlü bir performans sergiliyor.Fotoğraf: Anton Gvozdikov/Pond5 Images/IMAGO

Jeopolitik gerilimler ve BDS kampanyaları nedeniyle bazı yatırımcılar temkinli olsa da aslında İsrail’e yabancı yatırım girişi 2023’teki düşüşün ardından 2024’te ciddi şekilde toparlandı.

İsrail Merkez Bankasına göre, 2024’te yurt dışından gelen net yatırım tutarı yaklaşık 27 milyar dolar oldu; bu rakam 2023’te sadece 8 milyar dolar seviyesindeydi.

Bu tabloya rağmen Norveç’in son adımı, Gazze ve Batı Şeria’daki eylemleri nedeniyle İsrail üzerindeki yaptırım baskısının arttığını gösteriyor. Örneğin İsrail’in en yakın müttefiklerinden olan Almanya, bu ay Gazze’de kullanılabilecek silahların İsrail’e satışını süresiz olarak askıya aldığını açıkladı.

İsrail ile iş yapmayı bırakmak mümkün mü?

Avrupa Birliği (AB) de İsrail’in 111 milyar dolarlık Horizon Europe araştırma fonuna erişimini kısıtlama seçeneğini değerlendiriyor. Fransa, İspanya, İrlanda ve Slovenya daha sert adımlar atılmasını savunurken; Almanya, İtalya ve Macaristan yaptırımlara karşı çıkıyor.

Hayfa Üniversitesi’nden ekonomist Benjamin Bental, Norveç’in adımının emsal teşkil edebileceği, AB’nin de onu izlemesi hâlinde bunun ciddi sonuçları olabileceği görüşünde. İsrail’in ihracatının üçte birini AB ülkelerine gerçekleştirdiğine dikkat çeken Bental, bunun gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 1’ine karşılık geldiğini belirtiyor.

Bahar da buna katılmakla birlikte, İsrail’in küresel inovasyon ve ticaretteki rolü nedeniyle baskının sınırlı kalabileceğini söylüyor:

“İsrail ve savaş hakkında ne düşünürseniz düşünün, ülke mühendislik ve yazılım geliştirme alanında çok yetenekli. Ekonomisi küresel ekonomiyle o kadar iç içe ki İsrail’den kopmak o kadar da kolay değil.”

BDS, Norveç Varlık Fonu’nun kararını büyük bir zafer olarak değerlendirirken ülke hâlihazırda İsrail’deki diğer yatırımların uluslararası hukuka uygun olup olmadığına dair inceleme yürütüyor.

Norveç Varlık Fonu’nun hâlâ yaklaşık 50 İsrailli şirkette yatırımı bulunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir