Alman basını: Friedrich Merz tabu yıktı

Federal Meclis’te göç ve iltica politikalarının sertleştirilmesi taleplerini içeren önergenin aşırı sağcı Almanya için Alternatif’in (AfD) oyları sayesinde kabul edilmesi Alman basınında geniş yankı buldu.

Önergeyi sunan merkez sağdaki Hrıstiyan Birlik (CDU/CSU) partileri, eleştiri oklarının hedefinde.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez Federal Meclis’te aşırı sağcıların oylarıyla sağlanan çoğunlukla bir önergenin kabul edilmesi “tabu yıkıldı” sözleriyle eleştiriliyor.


Federal Meclis’te ilk kez aşırı sağcıların oylarıyla sağlanan çoğunluk sayesinde bir önerge kabul edildi. Önergenin kabulü AfD sıralarında kutlandı.Fotoğraf: Kay Nietfeld/dpa/picture alliance

Muhafazakarların 23 Şubat’taki erken genel seçimlerdeki başbakan adayı Friedrich Merz, çoğulcu demokrasiyi savunan partilerin aşırı sağcı AfD’ye karşı inşa ettiği ve “Cordon sanitaire” olarak adlandırılan güvenlik duvarını yıkmakla suçlanıyor.

“Geride güvenlik duvarı yerine moloz yığını bıraktı”

Weser Kurier gazetesi, Aschaffenburg ve Magdeburg’daki saldırılarının ardından meclis gündemine taşınarak aşırı sağcıların desteği ile kabul edilen önergenin hukuken bağlayacı olmadığına ve yanıltıcı olduğuna vurgu yapıyor.

Önergenin, somut sonuçlar doğuracağı izlenimine yol açtığı ancak bunun gerçek olmadığına dikkat çekilen yorumda, “Friedrich Merz bunu çok iyi biliyor” ifadelerine yer verilerek şu saptamalar kaydediliyor:

“Merz gerçekten bu konuda somut bir adım atılmasını sağlamak isteseydi o zaman SPD ve Yeşillere yaklaşıp, bir uzlaşma sağlamak için çaba göstermeliydi. Ama CDU Genel Başkanı Merz bunu yapmadı. Kasım ayında AfD ile çoğunluk arayışına girmeyeceğine dair verdiği sözü tutmadı. Merz bunu yaparak bir tabuyu yıktı, ama meselenin özünde ise hiç bir sonuca ulaşamadı, geride güvenlik duvarının yerine moloz yığını bıraktı. Bu, kısa bir siyasi başarı için ödenmesi gereken çok ama çok yüksek bir bedel.”

“Bedeli çok ağır”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi ise yorumunda CDU/CSU’yu AfD’nin önünü açmakla eleştiriyor.

Muhafazakarların sundukları önergeyle kendi imajlarını parlatmayı hedeflediklerine, ancak bunu yaparken AfD ile omuz omuza vermeyi göze aldıklarına dikkat çekilen yorumda, “Bunun bedeli çok ağır” deniliyor.


CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, Alman basınında yer alan yorumlarda tabu yıkmakla suçlanıyor.Fotoğraf: Jan Woitas/dpa/picture alliance

Yorumda, “Sorunların aşılması açısından hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Ama AfD siyasi bir zaferini ve siyaset sahnesinde kendisine meşruiyet kazandıran bir adımı kutlayabilir… AfD bir gün Almanya’da iktidara gelecek olursa, akıllara 2025 yılının Ocak ayı gelecek ve şöyle denilecek: Her şey o an itibariyle başladı” görüşü aktarılıyor.

“Merz tabu yıktı”

Stuttgarter Nachrichten de Merz ve CDU/CSU’yu “tabu yıkmakla” suçluyor.

Önergenin AfD oylarıyla kabul edilmiş olunmasıyla birlikte Almanya’nın çok önemli ve büyük bir değişime sahne olduğuna, bunun kalıcı sonuçları olacağına, tarihçilerin daha uzun bir süre bu dönüm noktasıyla uğraşmak zorunda kalacağına dikkat çekilen yorumda, Hristiyan Birlik partileri şu ifadelerle eleştiriliyor:

“Kapıyı işbirliğine hafifçe de olsa aralayan herkes, bir noktada sonuna kadar açıklaması için kapıya büyük bir şiddetle dayanılacağından korkmalıdır. Bazı teşkilatları aşırı sağcı olan AfD hiçbir zaman kendini bu kadar güçlü hissetmemişti.”

“Merz ne elde etti?”

Rhein-Neckar Gazetesi ise “Merz ne elde etti?” sorusunu gündeme taşıdığı yorumunda, aşırı sağcı AfD ile bir koalisyon kurmak istemediğini söyleyen CDU liderinin seçimlerden sonra hükümet kurmak için Sosyal Demokrat Parti (SPD) ya da Yeşiller’e, hatta belki ikisine de ihtiyacı olacağına işaret ediyor.

Ancak Merz’in dün mecliste göç politikalarının sertleştirilmesi önergesi nedeniyle hem SDP hem de Yeşillerle karşı karşıya geldiğine dikkat çekilen yorumda, Merz’in “doğru bildiğini yaptığını göstermek için ne sola ne sağa baktığı” yönünde imaj ortaya koymaya çalıştığı, bunun ise riskler barındırdığı şu ifadelerle aktarılıyor:

“Her çocuğa küçük yaşlardan itibaren, ne sağa ne de sola bakmadan yürümenin hayati bir tehlike olduğu öğretilir. Üstelik sadece trafikte değil. Merz’in dün Federal Meclis’teki hesaplaşması kadar, aşırı sağcılarla popülist dansını meşrulaştırdığını savunduğu argümanları yanlış. Oylama yalnızca seçim kampanyası nedeniyle yapıldı.”

“Göz boyama”

Nürnberger Zeitung da tam da Auschwitz Nazi imha kampının kurtarılışının 80’inci yıldönümüne denk gelen oylamanın Federal Meclis’in prestiji açısından hiç de iyi olmadığına dikkat çekerek, seçim yarışında gerilimin göç nedeniyle tırmandırılması eleştiriliyor.


CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, partinin eski lideri ve Almanya’nın eski başbakanı Angela Merkel’e göre, daha tutucu ve daha gelenekselci yaklaşımıyla biliniyor, partinin muhafazakar kanadını temsil ediyor.Fotoğraf: Kay Nietfeld/dpa/picture alliance

Gazete yorumunda, “Oturumda söylenenler ya da haykırılanlar tamamen göstermelik, göz boyama niteliğindeydi. Çünkü tartışılan hiçbir şey kısa vadede yasalaşmayacak. Tüm parlamento da bunu biliyor” ifadeleri yer alıyor.

Merz’in hamlesi AfD’ye mi yaradı?

Neue Osnabrücker Zeitung, SPD’li Başbakan Olaf Scholz’un Merz’in son hamlesiyle CDU/CSU’nun aşırı sağcılarla ittifakının önünü açmak istediği yönündeki imasını “kötü niyetli” olarak nitelendirmekle birlikte şu yorumu aktarıyor:

“Federal Meclis’te koltukları sayabilen herkes, Merz ittifakının muhafazakar profiliyle seçimden sonra Höcke-Weidel partisine karşı en güçlü ve muhtemelen kalan tek siper olacağını biliyor. Ancak CDU/CSU’nun manevrasının, AfD’yi meşruiyet kazanabileceği bir zemine taşıdığı da bir gerçek. Bunu da özellikle Doğu Almanya’daki AfD parti teşkilatlarında artan radikalleşme ile karakterize edilen bir yasama döneminin sonunda yapmıştır.”

“Merz ölümcül bir kumar oynamış olabilir”

Straubinger Tagblatt da yayımladığı yorumda Merz’in ölümcül bir kumar oynamış olabileceğine dikkat çekiyor.

Merz’in göç politikasında halkın çoğunluğunun uzun süredir talep ettiği sınırlarda daha fazla kontrol, sığınmacılara karşı daha sert önlemler gibi adımları hayata geçirmek isteyen başbakan olmak istediğine vurgu yapılan yorum şunlar kaydediliyor:

“Tabuları yıkmaya değip değmeyeceğini zaman gösterecek. Ya göç politikasındaki sert rota değişikliği mahkemelerden geri dönerse? Ya genel seçimlerden sonra bugünün sembolik politikasını yarının yasalarına dönüştürecek destekçiler çıkmazsa? Ya sarfedilen büyük sözler sonuçta sadece küçük bazı adımların atılmasına yol açarsa? O zaman Merz ölümcül bir kumar oynamış olacak.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir