Berlin: Irkçılığı çağrıştıran cadde adı değiştirildi
Yıllardır süren tartışmaların ve yargı sürecinin ardından, Berlin’de “Mohren Caddesi” olarak bilinen bölgenin adı resmen “Anton-Wilhelm-Amo-Caddesi” olarak değiştirildi. Berlin-Mitte semtinde düzenlenen bir törenle, yeni cadde levhası sembolik olarak açıldı ve isim değişikliği resmiyet kazandı.
Berlin’de tartışmalara yol açan isim değişikliği, uzun bir hukuki mücadeleyi tetiklemişti. Değişikliğin gerçekleşmesi son dakikada bir kez daha tehlikeye girmiş ancak Berlin-Brandenburg Yüksek İdare Mahkemesi Cuma günü mevcut karara onay vererek değişikliğin önündeki son engelin de aşılmasını sağlamıştı. Böylece, Perşembe günü Berlin İdare Mahkemesi’nin, bir bölge sakininin itiraz başvurusunu kabul ederekisim değişikliğini durdurması kararı bozulmuş oldu.
Ayrımcılıkla mücadelede önemli adım
Berlin’de muhalefette olan Yeşiller partisinin Eyalet Parlamentosu Meclis Grubu’nun Ayrımcılıkla Mücadele Politikaları Sözcüsü Tuba Bozkurt, isim değişikliğini, “ısrarlı demokratik çabaların bir sonucu” olarak nitelendirdi ve “Birçok siyah insan için bu caddenin adı, her gün dışlanmayı hatırlatan bir semboldü” diye konuştu.
Almanya’daki Siyah İnsanlar İnisiyatifi Sözcüsü Tahir Della da, Berlin merkezli kamu yayıncısı RBB’ye verdiği demeçte, yeni isimden duydukları memnuniyeti dile getirdi ve Almanya’daki siyahların “Mohr” teriminiırkçı bulduğunu her fırsatta açık ve net şekilde dile getirdiğini hatırlattı.

Berlin-Mitte semtinde düzenlenen bir törenle, yeni cadde levhası sembolik olarak açıldı ve isim değişikliği resmiyet kazandıFotoğraf: Fabian Sommer/dpa/picture alliance
“Mohr” kelimesi neden tartışmalı?
Bazı sivil toplum kuruluşlarının siyah vatandaşları incitmemek amacıyla yıllardır “M Caddesi” diye andıkları isim Yunanca kökenli. Siyaset bilimci ve insan hakları aktivisti Joshua Kwesi Aikins, DW’ye yaptığı açıklamada, “Mohr” kelimesinin eski Yunancada “koyu” veya “siyah” anlamına gelen “mauros” kelimesinden türediğini, ancak yüzyıllar içinde “aptal” veya “ilkel” gibi aşağılayıcı anlamlar kazandığını söylüyor.
Berlin’deki söz konusu cadde, tarihi olarak Prusya olarak nitelenen bölgenin merkezinden geçiyor. Afrika’ya yönelik sömürge seferleri bir zamanlar buradan koordine ediliyordu. 1884-1885 yıllarında düzenlenen ve “Kongo Konferansı” olarak da bilinen Berlin Afrika Konferansı’nın yapıldığı yer de buraya çok yakın. Dönemin Şansölyesi Otto von Bismarck’ın davetiyle Avrupalı devletler ve ABD temsilcileri arasında yapılan bu zirve, Avrupa’nın emperyal gücünün genişlemesinde merkezi rol oynamış ve Batı’nın Afrika’yı sistematik olarak sömürmesinin resmî başlangıcı kabul edilmiştir.
İngiliz-Ugandalı yazar Musa Okwonga’nın ifadesiyle, o dönemde Berlin’de “Afrika’nın nasıl bölüşüleceği” tartışıldı. Söz konusu konferans, Almanya’nın Namibya’daki sömürgeci şiddet yönetiminin de başlangıcı oldu ve Herero ile Nama halklarına yönelik 20’nci yüzyılın başında yapılan soykırımın fitilini ateşledi.

Yunanca dilinden türeyen Mohren adı ırkçılığı çağrıştırdığı ve kölelik dönemi kaynaklı görüldüğünden uzun süredir değiştirilmesi tartışıldı. Tartışma toplumu da böldü ve gösterilere neden olduFotoğraf: Stefan Boness/IPON/picture alliance
Berlin’deki cadde Mohren ismini 18’inci yüzyılın başından bu yana taşıyordu. O dönemde köleleştirilmiş Afrikalılar, Almancada “Hofmohren” (saray zencileri) olarak adlandırılıyordu. Bu kişiler, prenslerin saraylarında hizmetçi veya müzisyen olarak görev yapıyor, çoğu zaman sahiplerinin egzotik eğlencesi haline geliyordu.
Köleler, büyük ölçüde 1682’den 1721’e kadar var olan ve bugünkü Gana topraklarında yer alan bölgeden getiriliyordu.
Anton Wilhelm Amo kimdir?
Tahminen 1700 yılında doğan Anton Wilhelm Amo da çocukken bugünkü Gana’dan kaçırılmış ve “hediye” olarak Braunschweig Dükü’nün Wolfenbüttel’deki sarayına getirilmişti. Entelektüel yeteneklerinin, kendisini aydın bir düşünür olarak gören prensin ilgisini çektiği ve Amo’yu bir tür “deney nesnesi” olarak kullandığı tahmin ediliyor.
Bu sayede genç yaşta eğitim alan Amo, birçok dili öğrendi ve felsefe alanında doktora yaptı. 1734’te Halle Üniversitesi tarihinde bir ilke imza atarak, Avrupa’da doktora unvanı alan ilk Afrikalı oldu.

Anton Wilhelm Amo çocukken bugünkü Gana’dan kaçırılmış ve “hediye” olarak Almanya’daki bir Dükün sarayına getirilmişti. Amo, Avrupa’da doktora unvanı alan ilk Afrikalı olduFotoğraf: Initiative Schwarze Menschen in Deutschland
1729’da “Avrupa’daki Siyahilerin Hukuki Statüsü” ismiyle yaptığı tezi kaybolmuş olsa da, bu çalışmanın Amo için insan hakları ve eşitlik meselelerinin yaşadığı yüzyılda ne kadar önemli olduğunu ve onun bu konudaki öngörüsünü gösterdiği anlaşılıyor. Bu da onun, ırkçılığa ve sömürgeci ayrımcılığa karşı erken bir girişimi olarak niteleniyor.
Daha sonra, René Descartes’in felsefesi üzerine, zihin ve beden arasındaki ilişkiyi eleştirel bir şekilde sorgulayan önemli bir çalışmaya da imza atan Amo’ya, bu akademik başarılarına rağmen Avrupa’da bir yabancı olarak bakıldı. 1747’de Afrika’ya dönen Amo’nun ölümüne dair ise pek bilgi bulunmuyor.
Berlin’deki caddenin şimdi onun adını taşıması, sadece onu 18’inci yüzyılın önemli bir siyahi düşünürü olarak onurlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda Almanya’daki siyah vatandaşların tarihinin uzun bir geleneğe sahip olduğunu da ortaya koyuyor.
DW,dpa,epd / ETO,SW,BS,MUK
Bir yanıt yazın