Özel: Hukuk devleti içinde hesap sorulacak
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Devleti suç örgütü gibi yönetenlere, aparatlarına ve bu kirliliğe sessiz kalanlardan hukuk devleti içinde sonuna kadar hesap sorulacak” dedi.
Özgür Özel “Bugün bu darbeyi yapanların bir avuç olduğunu, uzantılarının da kurumlarda üçer beşer olduğunu biliyoruz. O yüzden suça ortak olmayın. Sonunda hesap günü geldiğinde suç işleyenleri ihbar etmek üzere, belgelerinizi bugünden saklayın” diye konuştu.
Saraçhane’de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) binasında basın toplantısı düzenleyen Özel CHP olarak bu kadar çok öğrenci, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilçe belediye başkanları, bürokratlar, belediye meclis üyeleri içerideyken bu bayramı bayram gibi yaşamadıklarını ve kutlamadıklarını ifade etti.
Ankara’da bayramlaşma programlarında olmadıklarına dikkat çeken Özel, geçen bir hafta boyunca DEM Parti, İYİ Parti, DEVA Partisi, Saadet Partisi, EMEP, Türkiye İşçi Partisi, SOL Parti, Yeniden Refah Partisi, Zafer Partisi, Anahtar Parti, Demokrat Parti, Memleket Parti, Bağımsız Türkiye Partisi, Genç Parti, Gelecek Partisi gibi bir çok partiyle dayanıştıklarını hem de onların üzerinden “bu düzene itiraz eden, bu haksızlık, hukuksuzluğa itiraz eden herkesle” gönülden bayramlaştıklarını ifade etti. Özel “Bir kez daha onların kanalıyla Türkiye’deki tüm üyelerinin, gönül verenlerin bayramını kutluyorum” diye konuştu.
“Cumhur İttifakı bileşenlerinin üyelerini, oy verenlerini, geçmişte onlara gönül verenleri en sıcak duygularla selamlıyoruz” diyen CHP lideri “Ama zulümle iktidarda kalmayı sürdüren o saray aklına, 19 Mart’ta darbeye kalkışan cuntaya, 23’ünde 15 milyon kişi tarafından püskürtülen darbecilere, onların ittifak ortaklarına ne bayramda ne demokrasi sınırları içinde söylenecek bir söz bulamıyoruz” dedi.
Özel “Cumhur İttifakı’nın bir genel başkan yardımcısının” Ekrem İmamoğlu’nun bayramdan önce tutuklanacağını bir gazeteciye söylediğini, bu gazetecinin de canlı yayında bunu okuduğunu belirterek “Bu milletin bayramını zehir edenlere söyleyecek, bayrama yakışır uygun söz yoktur” diye konuştu.
Sanatçı Volkan Konak’a başsağlığı dileyen Özel dün, Silivri Cezaevi’ne yaklaşık 8 saatlik bir ziyaret gerçekleştirdiklerini anımsattı. “Mümkün olduğu kadar oradaki yapıyı temsil eden doğru bir örneklemi ziyaret ederek” her bir koğuş hakkında bilgi almaya çalıştıklarını ifade eden Özel “Her şey çok güzel olacak” sloganının mucidi Berkay’ı da ziyaret ettiklerini belirtti.
“Hizbullahçıları değil, Türkiye’nin geleceğini serbest bırak”
Özel “Birlikte kalan, iddianameleri yazılan, cezaevinden mahkeme önüne çıkacak günü belli olan arkadaşlarımız var. Sağlık durumları, moralleri iyi” diyerek “Biz itirazlarla serbest bırakmalarını, ilk duruşmaya kadar 18-20 gün daha içeride tutulmamaları gerektiğini düşünüyoruz” diye devam etti. Özel “Ve bayramda Hizbullahçıları yetki kullanıp serbest bırakan Erdoğan’a…Hizbullahçıları değil, Türkiye’nin geleceğini serbest bırakması gerektiğini ifade ediyoruz” diye konuştu.
Bazı öğrencilerin koğuşlarda yer olmadığı gerekçesiyle çeşitli koğuşlara ikişerli, hatta kiminin tek başına konduğunu paylaşan Özel, “Koğuşlarda diğer suçlardan tutuklular, hükümlüler var. Düşünün ki 18 yaşında gencecik çocukların annesi-babasısınız, kendi çocuğunuz dışında koğuştaki 58 kişi, bir suç türünden dolayı orada” diye konuştu.
Özel “İki genç koymuşsunuz, geri kalan 47 kişi son derece hepimizin dudaklarını uçuklatacak bir suç türünden hükümlü olarak orada. Bu olacak bir iş değildir. Orada gençleri ve aileleri bu psikoloji içinde tutmak doğrudan psikolojik işkencedir. Bu konuda da gerekli bildirimlerimizi, uyarıları yaptık. Bugün bu konuda hızla sonuç alınmasının takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

İstanbul Saraçhane’deki protesto gösterileriFotoğraf: Pelin Ünker/DW
“Kötü muamelenin, işkencenin ne affı ne zaman aşımı olur”
Öğrencilere kötü muamele yapıldığını da dile getiren Özel, “Bu öğrenciler saatlerce ailelerinin bilmediği yerlerde tutuldu. Tutuklamaya mı sevk edildi, serbest mi bırakıldı bilmeden; gittikleri cezaevi söylenmeden saatlerce bir salonda tutuldular. 60 kişiye dört tane şişe suyu verilip ‘Bu size yeter’ denildi. Kötü sözler, küfürler, kötü muameleler her biri öğrenci tarafından ayrı ayrı rapor ediliyor. Bu rapor edilen yerleri, saatleri biliyoruz, duyuyoruz, bir kenara not ediyoruz. Ters kelepçenin, yatırıp kafaya basmanın, surata tekme atmanın ne olduğunu, nerede yapıldığını ve kimler tarafından yapılmış olabileceğini takip ediyoruz” dedi.
Özgür Özel “Kötü muamelenin, işkencenin ne affı ne zaman aşımı olur. Bunun için bundan sonra gençlerle karşı karşıya gelecek her kamu görevlisinin, bundan önce karşı karşıya gelinmiş süreçle ilgili dahli ya da bilgisi olanın bu işi takip ettiğimizi bilmesini isterim” ifadelerini kulandı.
“Yazılı emir varsa sorumlusu emri verendir, yoksa uygulayandır”
Özel kötü muamele için kanunsuz emir alanların bu emri yazılı istemesi gerektiğini, aksi takdirde emrin sorumluluğunu taşıyacaklarını da belirterek “Yazılı emir varsa sorumlusu emri verendir, yoksa uygulayandır. Ve geçmişte bunlara şahit olanlar, bugün tarihli bu meseleleri bir kenara yazıp ‘Ben şunu gördüm. Emri bu verdi. Bu çocuğa, bu kötülüğü bu yaptı. Ters kelepçe talimatını bu verdi. Oradaydım ama küfrü şu etti’ diye gerçekleri bir kenara yazıp kapalı zarfın içine alsınlar. Bu kapalı zarfı da emanete aldırsınlar ya da emanet etsinler” çağrısı yaptı.
Özel sözlerini şöyle sürdürdü: “Gün gelince sorulduğunda, ‘Ben değildim şuydu. Emri veren şuydu’ derseniz o zaman siz kurtulacaksınız, suçsuzluğunuz ispatlanacak, bu çetenin yaptıkları çorap söküğü gibi ortaya çıkacak. Geçmişe sünger, geleceğe temiz sayfa yok.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün Türkiye’nin başında bir cunta yönetimi vardır. Genel iktidar onlardadır; ahlaki üstünlüğü, psikolojik üstünlüğü, çoğunluk enerjisini kaybetmişlerdir. Yapılan tüm anketlerde geriye gitmektedirler ve arkalarında kimse de yoktur ne devlet vardır ne millet vardır. Arkalarında bir bütün olarak devlet varlığını göstermek, sözde devlet aklı hikayeleri uydurmak acziyettendir” ifadelerini kullandığı konuşmasını şöyle tamamladı:
“Türkiye Tayyip Erdoğan’dan büyüktür. Bugünkü iktidar otokrasiye mahkum olmuş bir cunta yönetimidir. Orada duruyor. İsteyen ilişki kursun, isteyen oyun planını ona göre kursun. 31 Mart’ta ‘İşimiz, gücümüz Türkiye’ diyerek gelmiştik. Bir yılın sonunda verdiğimiz sözlerin fazlasını yapmanın, yaptıklarımızla bu cuntaya hedef olmanın gururunu yaşıyoruz. Biz bu darbeye kimimiz Silivri’de zindanlarda, kimimiz tüm Türkiye’de sokaklarda direnmeye devam edeceğiz. En sonunda biz kazanacağız. Türkiye kazanacak.”
ANKA / EC,ET
DW Türkçe’ye nasıl engelsiz erişebilirim?
Bir yanıt yazın