Trump’ın Erdoğan sözleri siyasette nasıl yankılandı?
ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile görüşmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili sözleri Türkiye’de iç siyasette de yankı buldu.
Trump’ın dünkü son Erdoğan açıklamalarına iktidara yakın medya organlarında olumlu tonda geniş şekilde yer verilirken, muhalefet partilerinden ise Trump’ın sözlerine tepki gösteren açıklamalar geldi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel iktidarı bir kez daha 19 Mart tutuklamaları için Trump’tan izin almakla suçladı.
Özel, Gelecek Partisi Genel Başkanı ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinin ardından gazetecilerin soruları üzerine hafta sonu yaptığı suçlamayı şu sözlerle tekrarladı:
“Erdoğan, İmamoğlu’nu tutuklamadan önce Trump’a soruyor. Trump ‘sakıncası yok’ deyince, tutuklamayı gerçekleştiriyor. Suçüstü yakalanınca da ne diyeceğini bilmiyor. Amerika’dan icazet alan, Amerikan mandası peşindedir.”
Trump’ın Erdoğan ile ilgili ifadelerine dair de konuşan Özel şunları kaydetti:
“Burada şaşılacak şey Trump’ın söyledikleri değil Erdoğan taraftarlarının bu açıklamalardan memnuniyet duyması. Trump dalga geçiyor, siz genel başkanınız bu hale düşüyor diye üzülmüyorsanız ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı bu hallere düşürülüyor diye hicap duyuyorum. Bu Trump değil mi ‘aptal olma akıllı ol’ diye mektup yazan? Mektuba gıkını çıkarmayan Erdoğan değil mi? Bu Trump’a haddini bil diyemeyecek kadar acziyet içinde misiniz?”
İkinci dönem için başkanlığa seçilen Trump ile Erdoğan arasında 17 Mart’ta bir telefon görüşmesi gerçekleştirilirken, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanma süreci 19 Mart’ta başlatılmıştı.
İktidara “icazet” suçlaması
ABD tutuklamalara alt tondan tepki gösterir ve demokrasi değil istikrar vurgusu yaparken gerek Türkiye’de gerekse ABD’de bazı siyasetçiler yaptıkları yorumlarda Trump’ın bu gelişmeye dair Türk hükümeti tarafından önden bilgilendirildiğini iddia etmişti.

Özgür Özel, kurultay sonrasındaki konuşmasında AKP hükümetinin ABD’den “icazet” aldığı iddiasını gündeme getirmişti.Fotoğraf: ANKA
CHP Genel Başkanı Özel de Pazar günü Ankara’da yapılan olağanüstü kurultayda tekrar seçilmesinin ardından düzenlenen mitingde “İmamoğlu tutuklanmadan önce telefon açtılar, okyanus ötesinden icazet aldılar. Darbenin planlayıcıları burada. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum. Milletten oy alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a değil, darbeye kalkışan cuntaya kalkışan Erdoğan’a sesleniyorum. ABD’den icazet alıp almadığını gözümüzün içine bakarak söyle” demişti.
Özel’in sözlerine pek çok bakandan tepki gelirken, normalde iç siyasete dair yorum yapmayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan de X hesabından açıklama yaparak “Artık haddini bil! Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, milletimizden aldığı destekle senelerdir Türkiye’ye hizmet etmiş, her türlü vesayete karşı savaşmıştır. Biz, milletimiz dışında kimseden emir almadık; halkımız dışında kimseden icazet istemedik” demişti.
Davutoğlu: Trump İsrail için devredeyim diyor
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu ise normalde yabancı bir cumhurbaşkanının Erdoğan ile övgü sözlerinden gurur duyacağını ancak konu Trump olunca durumun farklı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Erdoğan’ı neden övüyor? Yüzlerce diplomatik görüşmede olmanın tecrübesi ile söylüyorum. Verdiği mesaj açıktır; ‘sen karışma’ diyor Netenyahu’ya, ‘ben Erdoğan’la hallederim seninle meselesi olursa.’ Neyi halledecek Erdoğan’la? Brunson’da uyguladığı yöntemle halledecek. Böylece övgülerinin arkasında şu mesajı gönderiyor: İsrail’e yönelik bir eylemeniz olursa benim de devrede olduğumu bilin.”
Davutoğlu, ABD Başkanı’nın Filistin ile ilgili planının Batı Şeria’yı ilhak etmek ve sonra Doğu Akdeniz’de zengin kaynakları bulunan Gazze’de ABD denetiminde önce tehcir sonra yeni bir yapılanmaya gitmek olduğunu da savundu.
Yargı üstünde Brunson davasının gölgesi mi var?
Trump’ın açıklamalarında en çok konuşulan ancak iktidara yakın medyanın görmezden gelmeyi seçtiği nokta Rahip Brunson’ın serbest kalması sürecini hatırlatması oldu.

Trump ile Netanyahu’nun görüşmesinde Türkiye gündeme geldi.Fotoğraf: Saul Loeb/AFP/Getty Images
Netanyahu ile basın açıklamalarının sonunda bir soru üzerine Trump, “Erdoğan’ı seviyorum ve o da beni seviyor. Hiçbir zaman da sorunumuz olmadı. Birçok şey yaşadık ama hiçbir zaman sorunumuz olmadı. Hatırlayacağınız üzere rahibi de geri aldık Türkiye’den. Hatırlıyor musunuz? O dönem bu çok büyük bir işti” diyerek geçmişte iki ülke ilişkilerinde büyük pürüz yaratan olayın çözümlenme sürecini gündeme getirdi.
CHP’nin son kurultayında Parti Meclisi’ne giren Türkiye’nin eski Washington Büyükelçisi İstanbul Milletvekili Namık Tan, X hesabından paylaştığı yorumda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Trump’ın açıklamalarının aynı güne denk gelmesine dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Tam da ‘Adalet Bakanı’ Yılmaz Tunç ‘ABD’den icazet alarak yargı işlem yapacak, öyle mi? Böyle bir şey olabilir mi?’ dediği gün, Trump canlı yayından dünya kamuoyuna ‘Türkiye’den rahibi (Brunson) almıştık’ diyor… Ardından hızını alamıyor, Suriye konusunda Türkiye’yle dalgasını geçiyor ve gülüşmeler…”
2016-2018 yılları arasında Türkiye’de iki yıl tutuklu kalan Rahip Andrew Brunson’ın durumu Trump’ın Türkiye’ye iki kez yaptırım getirmesine neden olmuştu. Erdoğan’ın Eylül 2017’de yaptığı bir konuşmada “Papazı verin’ diyorlar. Bir papaz da sizde var, bize verin, yargılayalım, biz de onu size verelim. ‘Onu karıştırma’ diyorlar” şeklindeki sözleri pazarlık iddialarını gündeme getirmişti.
Brunson Ekim 2018’de 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılırken, ev hapsi ile hakkındaki yurt dışı yasağı kaldırılmış ve hapiste kaldığı süre göz önünde bulundurularak serbest bırakılmıştı. Brunson aynı gün ABD’den gelen askeri uçakla ülkesine dönmüştü.
“Söyledikleri değil söylemek istedikleri ne?”
İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı, Emekli Büyükelçi Ahmet Kamil Erozan da Trump’ın açıklamalarına dair yorum yapan diplomat kökenli siyasetçilerden oldu.
Erozan, Trump ile Netenyahu’nun açıklamalarında söylediklerine değil “söylemek istediklerine” bakmak gerektiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Netanyahu ‘İşim başımdan aşkın. Suriye’de bir de Türkiye ile uğraşacak ve kaybedecek vaktim yok. Erdoğan’ı Trump’a havale ediyorum… O Erdoğan ile nasıl konuşulacağını biliyor, Erdoğan da onun kaleminden ve dilinden anlıyor’ demeye getirmiş…
Trump ise kısaca ‘Gözün arkada kalmasın. Erdoğan’ı siz bana bırakın. Ben onu yola getirmesini bilirim. Hatırlarsınız uçtu uçtu Papaz uçtu olmuştu. Benim kimden yana tavır alacağım bellidir’ demiş…
Trump’ın ‘Aptallık etme’ diye yeni bir mektup yazacağını veya müzakere arayışına gireceğini hiç sanmıyorum… Olsa olsa bu kez ‘Dediğim dedik, çaldığım düdük’ diyecektir. Anlayana.!”
İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez de sosyal medya hesabından Adalet Bakanı Tunç’a hitaben şunları söyledi:
“Hadi bakalım buna ne diyeceksin Sayın Adalet Bakanı… ‘Papazı biz geri aldık’ diyor Trump. Ve seni açıkça yalanlıyor. Hem de bugün. ‘Ey Trump, haddini bil!’ diye bir çıkış bekliyoruz!”
Bir yanıt yazın